İstediğiniz bir dinleme türü hakkında bilgi veriniz. a) Katılımlı (Aktif) Dinleme. b) Katılımsız (Pasif) Dinleme. c) Eleştirel Dinleme: Dinleyicinin, konuşmacı veya konuşma konusu hakkında belli bir bakış açısına sahip olarak dinleme etkinliğinde bulunması “eleştirel dinleme” çerçevesinde değerlendirilir.
Bayramlar; yardımlaşma, dayanışma ve paylaşmanın yoğun olarak yaşandığı sevinçli günlerdir. Bayramlar toplumsal huzur ve mutluluğu artırır. Bu günlerde çeşitli törenler düzenleriz. Dini bayramlarımız; Ramazan ve Kurban Bayramıdır. Her iki bayram, isimlerini dinimizce önemli sayılan ibadetlerden alır.
4Sınıf. 5.Sınıf. 4.SINIF PROJE KONULARI. SOSYAL BİLGİLER. Geleneksel Türk El Sanatları örneklerini içeren bir afiş çalışması yapınız. Yöremizdeki gelin alma, kına ve düğün eğlencelerini kapsayan bir sunu hazırlayınız. Türkiye’nin turizm yörelerini gösteren bir afiş çalışması yapınız. Bazı aletlerin icat
Destanlar ayrıca belirli bir daire oluşturulurlar, halk hikâyelerinde, özellikle de aşk maceralarını konu alanlarda böyle bir daire söz konusu değildir. Hikaye kahramanı bir sevgiliye âşık olur, ona kavuşma yolunda türlü çilelere katlanır, sonunda kavuşur veya kavuşamaz ve hikâye o noktada sona erer.
Dini Tasavvuf Halk Edebiyatı. 08/12/2009 20:17. Türk Edebiyatı'nın içinde Dini-Tasavvüfi edebiyatın önemli bir yeri vardır. Bugün kabul gören anlayışa göre şekil ve dil açısından Halk Edebiyatı özelliklerine yakın olan Tasavvuf Edebiyatı Mahsulleri, Türk Halk Edebiyatı içinde, Aşık Edebiyatı ve Anonim Edebiyatla
Onbeşgünde bir yayımlanan derginin ömrü, finansman sorunu nedeniyle kısa sürdü ve yirmisekiz sayıyla sınırlı kaldı. Dönemin düşünsel ve sanatsal yaşantısı üzerinde önemli bir yer edinmiş olan Yaprak’ın yayım hayatı, 15 Haziran 1950 tarihinde sona erince, ünlü şair, İstanbul’a taşınmaya karar verdi.
Pwx4p8. Millî bayramlarımız denince aklınıza neler geliyor? sorusunun cevabını kısaca yazdık. Milli Bayramlar bir ulusu ilgilendiren önemli günler için yapılan kutlamalardır. Milli Bayramlar denilince şunlar aklıma geliyor. Dini ve milli bayramlarımız vardır. Milli Bayramlar denilince şunlar aklıma Bayramlar denilince, tüm ulusumuzu ilgilendiren önemli günler için yapılan kutlamalar aklıma geliyor. Milli Bayram denilince kahraman Türk Millet, şehitlerimiz ve gurur duyguları aklıma Bayramların isimleri aklıma Bayramlarımız şunlardır;1. Cumhuriyet Bayramı,2. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı,3. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı,4. 30 Ağustos Zafer Bayramı aklıma geliyor.
“Milli ve dini bayramların önemi ile ilgili bir kompozisyon yazınız.” konusundan ve dini bayramlar milletimizi bir araya getiren özel günler olarak hayatımızda büyük öneme sahiptir. O günler hayatımızda özel bir yere sahiptir. Toplumun kenetlenmesine vesile olur. İnsanların bir araya gelmesini sağlar. Böylece toplumsal açıdan bütünleşme ve herkeste selamlaşma bilinci gelişir. Aynı zamanda o günlerdeki heyecan ve coşku herkeste bayramlarda törenler yapılır, şiirler okunur. Milli bayramların önemi geçmişi hatırlamak, tarihteki başarılarımızı hatırlamak, ecdadımızı yâd etmek açısından büyüktür. Çünkü bir millet tarihini çok iyi bilmeli ve hatırlamalıdır. Millet olarak birbirimize kenetlenmeyi, birlik beraberlik içinde yaşamayı sağlayan milli bayramlarımız hepimiz için çok özeldir. Dini bayramlar da milli bayramlar gibi kültürümüzün önemli bir parçasını oluşturur. Bayramlarda erken kalkılır, namaza gidilir, büyüklerimizin ellerinden öpülür, küçüklerimize sevgi ve merhamet gösterilir, hastalar ziyaret edilir, kabre gidilir. Dolayısıyla milli ve dini bayramlarda insanımız birbirine daha çok ilgili davranır. Bu birliktelik herkeste bir dayanışma ruhu oluşturur. Muhtaçlara, yaşlılara, yetimlere yarım etme gibi güzel duygular bayramlarda ön plana çıkar. Milli ve dini bayramlarımızın toplum hayatındaki önemi bundan ileri olarak milli ve dini bayramlar birlik ve beraberliğimizin en güzel kanıtıdır. Bu yönüyle bayramlarımız, toplumumuzda çok güzel bir ortam oluşturur. Kısacası bayramlar aracılığıyla herkeste farklı bir birliktelik ruhu oluşur. Bu sayede toplum her zamankinden daha çok kenetlenir.
Milli Bayramlar Şehir ve kasabalarda bir şenlik havası içinde kutlanan bu bayramların 30 Ağustos Zafer Bayramı Cumhuriyet Bayramı Kurtuluş Bayramları gibi askeri geçitler fener alayları "resmi" gösterilerinde gelenek olan tek öğe seğmenler zeybeklerin özel kıyafetleriyle gösterilere katılmalarıdır. Ama bu bayramlar nedeniyle resmi gösteriler bittikten sonrakimi yerlerde gece geç vakitlere kadar işçilerin esnafın kendi aralarında hükümet ya da belediye meydanında düzenledikleri eğlenceler bu şenliklere farklı bir anlam katmaktadır. Bu eğlencelere davul zurna takımları da kasabalarında her yerin kendi oyunları oynanmasına karşılık İstanbul Ankara gibi büyük şehirlerde bu toplantılara farklı gruplar gösterileriyle katıldıklarından eğlenceler bir tür "halk dansları festivali" görünümündedir. Resmi bayramlarda birçok yerlerde resmi törenlerden sonra bayram yeri olarak nitelendirilen çayırlarda güreşler koşular ve başka çeşit yarışmalar düzenlenir. Geçmiş yıllarda siyasi partiler resmi bayramlarda davullu zurnalı eğlenceler düzenleyerek bir yandan bayramların daha canlı geçmelerini sağlamış bir yandan da diğer partilerle bir yarışma ortamına bayram gelenekleri de değişimden payını almışlardır. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 30 Ağustos Zafer Bayramı 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 23 Nisan 1920 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı günün yıldönümü olarak kutlanmaya başlanan ulusal bayram ilk kez 23 Nisan 1920’de “Hakimiyeti Milliye Bayramı” olarak kutlanmıştır. 1930’lu yıllarda Çocuk Esirgeme Kurumunun gelenekselleştirdiği “Çocuk Haftası”nın 23 Nisan – 1 Mayıs başlangıcının da bu bayramla aynı güne rastlaması sebebiyle “Milli Hakimiyet Bayramı ” ile Çocuk Bayramı aynı gün kutlanmaya Mayıs 1935’te bu gün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olarak kutlanılmaya UNESCO tarafından 'çocuk yılı' ilan edilmesiyle de bu bayram uluslararası nitelik kazanmıştır. Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk ve tek ulusal bayramıdır. Atatürk'ün Türk çocuklarına armağan ettiği bayram dünya çocukları arasında sevgi ve dostluk bağlarının geliştirilmesi ve tüm insanların barış içinde yaşayacakları bir dünyanın oluşmasına katkıda bulunmak için her yıl düzenlenmektedir. Atatürk'ün çocuk sevgisi herkes tarafından manevi çocuklarıyla ilişkisi o yıllarda yaşayan kişilerin anı kitaplarında yer her fırsatta Bugünün küçükleri yarının büyükleri” diyerek çocukların toplumların gelişimi için ne denli önemli olduğunu belirtmiştir. Geleceğin çocukların elinde olduğunu düşünen Atatürk 1924'te ilk Meclis'in açılış tarihi olan '23 Nisan' gününün bayram olarak kutlanmasına karar vermiş ve daha sonra bu bayramı çocuklara armağan bu yana her yıl 23 Nisan’da TRT tarafından geleneksel olarak 23 Nisan Çocuk Şenliği hafta süren etkinliklere 8 – 12 yaş arası dünya çocukları davet edilmektedir. Farklı kıtalardan farklı ülkelerden gelen çocuklar gönüllü ailelerin evlerinde misafir 6 ülkenin katılmasıyla uluslararası boyutta kutlanmaya başlanan şenliklerde bugüne kadar 87 ülkeden yaklaşık 18500 kişi konuk olmuştur. Dünyada çocukların sahip olduğu tek bayram olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 83. yıldönümü hepimize kutlu olsun. 30 Ağustos Zafer Bayramı Kurtuluş Savaşı'nın sonucunu belirleyen Büyük Taarruz'un son günü yapılan Başkumandanlık Meydan Savaşı'nın 30 Ağustos 1922 yıldönümlerinde kutlanan ulusal bayram. 30 Ağustos Zaferi ilk olarak 30 Ağustos 1923'te Ankara Afyon ve İzmir'de şenlikler düzenlenerek yıllarda ülke genelinde kutlanmaya başladı ve Mayıs 1935'te 2739 sayılı yasayla Zafer Bayramı olarak kabul edildi. Zafer Bayramı'nda yapılacak törenler 1981'de çıkarılan 3456 ve 4400 sayılı iki bakanlar kurulu kararnamesi ve ekli bir yönetmelikle yeniden bayram ve genel tatilleri düzenleyen 17 Mart 1983 tarihli 2429 sayılı yasayla 30 Ağustos gününün Zafer Bayramı olduğu ve o gün yapılacak törenlerin düzenlenmesi işinin Milli Savunma İçişleri Dışişleri Milli Eğitim ve Kültür bakanlıklarına ve bunların yerel örgütlerine verildiği belirtildi. Zafer Bayramı günü resmî daireler kurum kuruluş ve fabrikalar 1 gün tatil tören bölümünde Ankara'da Anıtkabir'e öbür yerlerde de Atatürk anıtlarına ve şehitliklere Ankara'da genelkurmay başkanı öbür yerlerde de ordu birlik ve garnizon komutanlarınca çelenk konur geçit töreni dış temsilciliklerde de askeri ataşelerin katılımıyla kutlanır. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı Türk Tarihinde kutlanması gereken günler vardır. Bunlardan biri 19 Mayıs 1919' Mayıs 1919 Anadolu'da yeni Türk Devleti'nin fiilen temellerinin atıldığı gündür ve Türkiye Cumhuriyeti tarihimizin başlangıcıdır. Yüce Önder Atatürk'ün Büyük Nutkunu bu olayla başlatması doğum gününü soranlara 19 Mayıs'ı işaret etmesi bunun kanıtı Mayıs'ın millî bayram olarak ilân edilmesi bu yargıyı daha da gerek Millî Mücadele döneminde gerekse Cumhuriyet döneminde yurdumuzun birçok şehrini ziyaret ziyaretler'o şehirlerin mahallî övünç günleri olarak kutlandığı halde sadece 19 Mayıs yasa ile millî bayram kabul edildi. Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından sonra Mustafa Kemal Paşa 13 Kasım 1918'de İstanbul'a yaklaşık altı ay kaldı. Bu süre içerisinde vatanın kurtuluşu için çeşitli girişimlerde bulundu. Padişahla birkaç kez görüştü ve ona bu konuda düşüncelerini bir hükümetin kurulması için çaba yoluyla geniş kitleleri bilgilendirmeye halkı aydınlatmaya çalıştı. Kurtuluşa giden yolun temel ilkelerini yine bu dönemde ortaya koydu. Bunları çok yakın arkadaşlarına anlattı. Böylece Millî Mücadeleden yana az sayıda fakat etkin bir grup oluşturmayı başardı. Millî Mücadele Anadolu'dan için öncelikle birer görevle Anadolu'ya geçilecek mecbur kalınmadıkça görev terk edilmeyecek görevi bırakmak gerektiğinde asla İstanbul'a dönülmeyecek çalışmalar gayrî resmî bir tarzda sürdürülecekti. Samsun'dan başlayan süreçte onun tutum ve davranışları izlenecek olursa bütün bu prensiplere bağlı kaldığı kendisiyle birlikte Millî Mücadeleye atılan arkadaşları arasında zorunlu olmadıkları halde İstanbul'dan verilen emirlere hemen uyarak görevini bırakanları bununla kalmayıp İstanbul'a dönenleri söz konusu prensiplere aykırı davrandıkları için Nutuk'ta ağır bir biçimde Önder'i diğerlerinden ayrı ve üstün kılan azmi iradesi kararlılığı milletine sevgisi ve güveni zafere olan mutlak inancıydı. Dokuzuncu Ordu Kıtaatı Müfettişliğine atandıktan sonra heyecanla Harbiye Nezareti'nden çıkarken "kafes açılmış önünde geniş bir âlem kanatlarını çırparak uçmağa"1 sıkıntılı zahmetli bir yolculuktan sonra Samsun'da milletiyle kucaklaştı. Samsun mülkî taksimatta doğrudan Dahiliye Nezareti'ne bağlı Canik Sancağı'nın merkez kıyısındaki bu şirin kasaba Birinci Dünya Savaşı'nın yükünü taşıyan yerlerden savaş sırasında özellikle Rus istilâsına uğrayan Türk topraklarından göç eden çok sayıda insan buraya gelmiş kasabanın rengi havası birden bire değişmiş yeni gelenlerin barındırılması sıkıntılar yaratmıştı. Bunlar bir yana Samsun aynı zamanda Pontus'çu faaliyetlerin yoğun olduğu bir dolaşmakta olan İtilâf donanmasından Yunan savaş gemilerinin varlığından cesaret alan ve Samsun Rum metropoliti Germanos tarafından örgütlenen Pontus çeteleri sokaklarda dolaşıyor asayişi ihlâl ediyor köylere baskınlar düzenliyor evleri binaları ateşe veriyor ve korumasız Türkleri Mart 1919'da Samsun'a çıkarılan 200 kişilik İngiliz birliği Pontus çetelerini büsbütün şımarttı. Mütarekenin bozulacağı endişesiyle güvenlik kuvvetleri ya kullanılamıyor ya da asayişsizliği önlemede yetersiz kalıyordu. Bu durumda sırf nefs-i müdafaa için Türkler de harekete geçince bu zamana kadar Pontus çetelerinin terör faaliyetlerini seyreden İngilizler seslerini yükselttiler ve 21 Nisan 1919'da Osmanlı Hükümeti'ne bir nota vererek Orta Karadeniz'de Türklerin Hıristiyanları katlettiklerini bildirdiler bunun önüne geçilmediği takdirde bölgenin işgal edileceği tehdidinde olay bunun tam aksineydi. İngilizler gerçekleri tahrif ederek Pontus'çuları korumayı ve karışıklıkların devamını amaçlıyorlar bölgeyi işgal etmek için bahane arıyorlardı. İstanbul Hükümeti hemen bölgeye yetkili birini göndermek için kolları bir araştırmadan sonra Mustafa Kemal Paşa üzerinde mutabakat sağlandı. Çünkü O ikinci meşrutiyetin çalkantılı döneminde siyasete bulaşmamış girdiği bütün savaşlarda zafer kazanmış başarılı bir kumandandı. İşte bu noktada Mustafa Kemal Paşa ile Samsun'un dolayısıyla bütün Anadolu'nun ve Türk Milletinin kader çizgisi kesişiyordu. O büyük insan sebatla inançla doğru bildiği yoldan ayrılmadan Türk Milletinin geleceğini kurtaran kahraman oldu. Mustafa Kemal Paşa'ya asayişsizliğe neden olan olayları tayin ve tespit ile bunların ortadan kaldırılmasının yanında daha başka görevler ve görevin gerektirdiği yetkiler de verilmişti. Atatürk söz konusu yetkilerini değerlendirirken bunları çok fazla bulduğunu ve İstanbul Hükümeti'nin bilerek anlayarak bunları kendisine vermediğini günlerde ve daha sonra Anadolu'ya bir kısmı şehzadelerin başkanlığında olmak üzere heyetler da önemli yetkilerle donatıldılar. Nasihat Heyetleri Tahkik Heyetleri Teftiş Heyetleri adı altında Anadolu'da dolaşan bu kurulların da vatanın kurtuluşu yolunda büyük sonuçlar elde edecekleri bu beklentilere tercüman oluyor heyetler hakkında geniş bilgiler veriyor gittikleri yerlerde karşılanmalarından her türlü faaliyetlerine kadar hemen her konuda kamuoyunu aydınlatıyor hadiseyle birinci derecede alâkadar oluyordu. Halbuki Mustafa Kemal Paşa'nın Anadolu'ya gönderilmesi İstanbul basınında çok az ve sadece haber niteliğinde yer almaktaydı. Bu da kimden ve ne ölçüde sonuç beklendiğinin bir göstergesi halde esas olan görev ve görevin gerektirdiği yetkiler değil yetkileri yerinde ve zamanında tam bir liyakat la kullanmak mutlak zafere ulaşabilmektir. Mustafa Kemal Paşa'nın başarı sırlarından biri de budur. 19 Mayıs sadece Türk millî kurtuluş hareketinin başlangıcı olmakla kalmadı yeni Türk devletinin çağdaş değerlerle milletler ailesi içerisinde yerini almasını da Kemal Paşa'nın Samsun'a çıktığı andan itibaren zihnini meşgul eden problem millet iradesinin devlet hayatımıza yansıtılmasını sağlamaktı. Hatta denilebilir ki bunu kurtuluşun önüne koymuş millî mücadelenin vazgeçilemez ilk şartı Mayıs'ı izleyen günlerde yapmış olduğu yazışmalardaki terminolojiye bakılacak olursa bu açıkça görülür. İzmir söz konusu olduğunda "ordu ve millet bu işgalî tanımayacaktır" derken bunu Kâzım Karabekir Paşa'ya çektiği telgrafta "millet ve memlekete medyûn olduğumuz en son vazife-i vicdan iye"den amacı da buydu. Kurtuluş mücadelesi ancak milletle birlikte kazanılabilirdi. Milletle kazanılan mücadeleyi yine milletle taçlandırmak lâzımdı. Yayın hayatına başlamalarına öncülük ettiği ilk iki gazeteden biri İrade-i Millîye diğeri Hakimiyet-i Millîye adını değerler ve kavramlardır ki onu Türk Milletinin kalbinde "milletin kurtarıcısı" "devletin kurucusu" payesine yükseltmiştir. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Osmanlı İmparatorluğu'nda ikinci Meşrutiyetin ilanından altı yıl sonra Birinci Dünya Savaşı başlayan Birinci Dünya Savaşı'na dünyanın belli başlı devletleri yıl süren savaş sonunda bizimle birlikte olan devletler kurallarına göre biz de yenilmiş sayıldık. Ülkemiz İngilizler Yunanlılar Fransızlar İtalyanlar tarafından paylaşıldı. Ulusuna inanan güvenen Mustafa Kemal Paşa 19 Mayıs 1919'da Samsun'a Sivas'ta kongreler Kemal Paşa "Tek bir egemenlik var'o da Milli yine ulusun kendi gücü kurtaracaktır." dört bir tarafından gelen ulus temsilcileri -milletvekilleri- 23 Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nde toplandı. Meclis Mustafa Kemal Paşa'yı başkan Kemal Paşa'nın önderliğinde Büyük Millet Meclisi Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı yandan efeler dadaşlar seğmenler bulundukları yörede düşmana karşı yandan düzenli ordular İnönü'de Sakarya'da Dumlupınar'da düşmanlardan kurtarıldı. Tahtını rahatını düşünen padişah yenilen düşmanla birlikte yurdumuzdan kaçtı. İmzalanan Lozan Barış Antlaşması ile yeni bir devlet doğan devletin yönetim biçimi henüz belirlenmemişti. İkinci dönem Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923'te ilk toplantısını Ekim 1923'te Ankara Başkent düşmanın ülkeden atılıp sınırlarımızın belirlenmesinden sonra çoktan beri tasarladığı cumhuriyetin ilanı üzerinde hazırlıklar yapmaya Ekim 1923 akşamı yakın arkadaşlarını Çankaya'da yemeğe "Yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz."Dedi. 29 Ekim 1923 günü Atatürk milletvekilleri ile görüştükten sonra taslağı hazırlanan cumhuriyet önergesi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne önergeyi kabul ülkemizde cumhuriyet yönetimi kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı ilanı yurtta sevinç ve coşku ile karşılandı. Cumhuriyet;yurttaşların seçme ve seçilme hakkının olduğu bir temsilcilerinin kabul ettiği yasalarla ülkenin yönetiminde söz korumak kollamak yaşatmak her yurttaşın ödevidir
Her toplumun kendine özgü milli ve dini bayramları bulunur. Milli ve dini bayramlar toplum için her zaman çok özel olmuştur. Peki dini ve milli bayramlar bir toplumu nasıl simgeler? Dini ve milli bayramlarda sevgi ve paylaşma kavramları ne şekilde bulunur? Dini ve milli bayramlarda sevgi ve paylaşmanının önemi nedir? Bu ve buna benzeyen birçok soruya ait yanıtı bulmak ya da dini ve milli bayramlarda hissedilen bu kavramlar ile ilgili daha fazla paylaşıma erişim sağlamak istiyorsanız, sizin için yayımlamış olduğumuz bu Dini ve Milli Bayramların Sevgi ve Paylaşma Açısından Önemi Nedir adlı yazımızı incelemenizi tavsiye ederiz. Dini ve milli bayramlar sayesinde insanlar arası ilişki kuvvetlenir. Dini ve milli bayramların olduğu günlerde o topluma ait birçok insan bir araya gelir ve o güne özel bir takım faaliyetler gerçekleştirir. İnsanlar bu faaliyetleri gerçekleştirirken ise birçok paylaşımda bulunurlar. Dini ve milli bayramlar sayesinde gençlere ışık tutulur ve o topluma ait kültürel değerler aşılanır. İnsanlar dini ve milli bayramlarda ortak bir amaç uğruna hareket ederler. Birçok farklı yerden birçok kişi bir araya gelerek sevgi, dayanışma, sevinç ve mutluluk gibi değerleri hissederler. Dini ve milli bayramlar hakkında birçok düşünce, emek, sevgi ve mutluluk paylaşılır. Bu durum da o toplumda bulunan insanların birbirleri ile olan ilişkilerini güçlendirmeye katkı sağlar. Dini ve Milli Bayramların Sevgi ve Paylaşma Açısından Önemi Nedir Adlı Yazımız Hakkındaki Düşüncelerinizi Yorum Kısmından Bize Yazabilirsiniz.
Tarih Bayram adı Açıklama 1 Ocak Yılbaşı Yeni yılın ilk günü 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı 1920 yılında TBMMnin açılması Atatürk tarafından çocuklara armağan edilmiştir 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü İşçiler için düzenlenmiş bir bayram. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı 1919da Atatürkün Samsuna çıkması Gençlere armağan edilmiştir 30 Ağustos Zafer Bayramı Türkiyenin Kurtuluş Savaşından zaferle ayrılması 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı 1923 yılında Cumhuriyetin ilan edilmesi Ramazan değişken Ramazan Bayramı 3 günlük dinî bayram Kurban değişken Kurban Bayramı 4 günlük dinî bayram ………………………… 2014 YILI RESMİ TATİL GÜNLERİ TATİL GÜNÜNÜN İSMİ SÜRE AY GÜN YILBAŞI 1 GÜN 1 OCAK ÇARŞAMBA ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI 1 GÜN 23 NİSAN ÇARŞAMBA EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ 1 GÜN 1 MAYIS PERŞEMBE ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI 1 GÜN 19 MAYIS PAZARTESİ RAMAZAN BAYRAMI ARİFESİ 1/2 GÜN 27 TEMMUZ PAZAR RAMAZAN BAYRAMI 1. GÜN 28 TEMMUZ PAZARTESİ RAMAZAN BAYRAMI 2. GÜN 29 TEMMUZ SALI RAMAZAN BAYRAMI 3. GÜN 30 TEMMUZ ÇARŞAMBA ZAFER BAYRAMI 1 GÜN 30 AĞUSTOS CUMARTESİ KURBAN BAYRAMI ARİFESİ 1/2 GÜN 03 EKİM CUMA KURBAN BAYRAMI 1. GÜN 04 EKİM CUMARTESİ KURBAN BAYRAMI 2. GÜN 05 EKİM PAZAR KURBAN BAYRAMI 3. GÜN 06 EKİM PAZARTESİ KURBAN BAYRAMI 4. GÜN 07 EKİM SALI CUMHURİYET BAYRAMI 1,5 GÜN 28EKİM 29 EKİM SALI ÇARŞAMBA 2015 YILI RESMİ TATİL GÜNLERİ TATİL GÜNÜNÜN İSMİ SÜRE AY GÜN YILBAŞI 1 GÜN 1 OCAK PERŞEMBE ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI 1 GÜN 23 NİSAN PERŞEMBE EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ 1 GÜN 1 MAYIS CUMA ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI 1 GÜN 19 MAYIS SALI RAMAZAN BAYRAMI ARİFESİ 1/2 GÜN 16 TEMMUZ PERŞEMBE RAMAZAN BAYRAMI 1. GÜN 17 TEMMUZ CUMA RAMAZAN BAYRAMI 2. GÜN 18 TEMMUZ CUMARTESİ RAMAZAN BAYRAMI 3. GÜN 19 TEMMUZ PAZAR ZAFER BAYRAMI 1 GÜN 30 AĞUSTOS PAZAR KURBAN BAYRAMI ARİFESİ 1/2 GÜN 23 EYLÜL SALI KURBAN BAYRAMI 1. GÜN 24 EYLÜL ÇARŞAMBA KURBAN BAYRAMI 2. GÜN 25 EYLÜL PERŞEMBE KURBAN BAYRAMI 3. GÜN 26 EYLÜL CUMA KURBAN BAYRAMI 4. GÜN 27 EYLÜL CUMARTESİ CUMHURİYET BAYRAMI 1,5 GÜN 28EKİM 29 EKİM ÇARŞAMBA PERŞEMBE
konusu dini ve milli bayramlar olan bir hikaye yazınız