dU4z. Daha kültürel etkinlikler, daha geniş bir insan çeşitliliği, daha iyi sağlık tesisleri, daha fazla iş ve daha fazla restoran ve alışveriş gibi bir şehirde yaşamanın birçok avantajı vardır; ancak, kalabalıklaşma, daha yüksek gürültü seviyeleri, daha yüksek yaşam maliyetleri, daha yüksek suç oranları, daha yüksek vergiler, daha fazla hava kirliliği ve daha küçük şehirlerde bulunabilecek toplum eksikliği gibi bir şehirde yaşamanın birçok dezavantajı vardır. strong> Bir kentin bir birey için uygun olup olmadığı çıkarlarına bağlı olacaktır. Bir şehirde yaşamanın en bilinen avantajlarından biri kabul edilme yeteneğidir. Şehirlerin aşırı veya eksantrik bireyleri kabul etmeleri daha muhtemeldir, çünkü geleneksel olarak başkaları için daha yüksek toleranslara yol açan daha geniş bir insan çeşitliliği vardır. Belki bir şehirde yaşamanın en bilinen dezavantajı toprak eksikliğidir. Şehirlerde yaşayan insanlar daha küçük evlere sahipler ve daha küçük kasabalarda yaşayanlara kıyasla onlar için daha fazla para ödüyorlar. Bilim adamları ve araştırmacılar ayrıca bir şehirde yaşamanın insanları da içten değiştirdiğini tespit etti. Araştırmalar, kentlerde çalışanların kırsal alanlarda yaşayanlardan daha üretken olduğunu göstermiştir. Ancak çalışmalar, şehirlerin insanlara kayıtsızlık yarattığını göstermiştir. Ünlü bir 1977 deneyi, şehir sakinlerinin sadece yüzde 46'sının küçük bir çocuğun toplumunun yüzde 72'sinin yardım etmeye istekli olduğu halde küçük bir çocuğun evine gitmesine yardım etmeye istekli olduğunu buldu.
bu başlığı, büyük şehirler süper; "küçük şehirler çok rerörerö." demek için açmadım. hatta 20 yıl istanbul'da yaşamış birisi olarak her türlü küçük şehiri tercih ederim ama bu küçücük içi dolu fıçıcık şehirlerin de kendi çapında dezavantajları var, söylemeden geçmek herkesin birbirini tanıması... şöyle kafamı dinleyeyim, tek başıma gezeyim diyorsun ancak olmuyor eğer çok asosyal biri değilsen en az 3-5 tanıdığa rastlıyorsun. eski sevgililer/arkadaşlar yakanı bırakmıyor. bence en büyük dezavantajı bir şeye yol açtığı için de dezavantajdır sene, geçen sene. imal usulleri diye bir ders alıyorum. kafam sözele basmadığı için çok zorlanıyorum bu tarz derslerde... genelde sözel derslerde, karınca duası gibi hazırladığım; bunu yazan çocuk kör oldu diyebileceğiniz ufak "çalışma" kağıtları ile kopyamı çeker dersimi geçerim. yine böyle hazırlıklarımı tamamlayıp, okula gidiyorum. minibüse bindim, sınıf arkadaşımı gördüm. sıkış tıkış minibüste sınav muhabbeti yapıyoruz;b naptın la, baktın mı imal?o eh işte, çok konu var amına koyimbu aslında nokta. sen naptın hazırladın mı yine kağıtları?b şapkasız çıkmam abi. bu arada gömleğin cebinden, hazırladığım muskaları çıkarıp gösteriyorum.o abi zor olmuyo mu? nası bakıyon amına koyim.bu soru işaretib yok olm zor falan değil. sınav kağıdının altına koyuyorum, çakmıyor hocalar vay amına koyim.bu ünlem.neyse okula gittik, sınav saati geldi. yerlerimizi aldık. benim taktiğim, hoca kağıtlarını dağıtırken muskaları cepten çıkarıp sınav kağıdının altına koymaktır. ufak oldukları için görülmez, hocalar da genelde birbirlerine bakan, telefondan kopya çekmeye yeltenenlere dikkat ettiklerinden 4 yıl lise + 4 yıl da üniversite olmak üzere o güne kadar hiç yakalanmamıştım. efendim sınav başladı, ben pozisyonu mu aldım muskada yazan soruları kağıda geçirmeye hazırlanıyordum ki asistan geldi;o ahmet kaldır bakayım sınav hocam sıra temiz valla bir şey sen kaldır ..........o bu ne yavrucuğum? b her şey ortada aslında... çıkayım mı hocam sınavdan?o bakmadın sayıyorum, devam et. ama fişledim seni, yayıcam bütün asistanlara. nıhahahah!sınav sonunda gittim hocaya, nasıl kopyayı gördüğünü sormak için. işte küçük şehir diyorduk, çıktı ortaya. meğer biz sınıf arkadaşımla sınav muhabbeti yaparken o da minibüsteymiş. ikinci öğretime sabah 9 sınavı koyarsan, ahanda böyle yarrak gibi kalır ortada. afyon patlamadığı için kalabalık esnasında görmemişiz tabi, ama o bizi görmüş ve dahası kötüsü duymuş amına koyimbu da üç nokta yerine benden olsun. küçük şehirde yaşadığım en uzun süre 5 ay, o da askerlik süreci olduğu için pek bir yaşanmışlık yok. dolayısıyla bu alanda ciddiye alınabilecek bir tecrübem yok ama son zamanlarda bir şeyi düşünüyorum; küçük şehirlerde birine aşık olmak, terk edilmek, sonra aşk acısıyla başa çıkabilmek büyük şehirlere oranla çok çok daha zor şehirde arasına karışabileceğin bir kalabalık var, zamanını doldurabileceğin binlerce aktivite var, tanışabileceğin milyonlarca insan var, ömrün bu şehirde geçmiş olsa da hala gidip ilk kez görebileceğin sayısız yer var; var oğlu var işte. küçük şehir böyle mi?aynı insanlar, hikaye herkesin malumu, herkesin bakışı rahatsız eder herhalde, her merhabada aynı hissi yaşarsın, aşkından geberdiğin insan normal hayatına gözlerinin önünde devam eder, belki de çok geçmeden başkasıyla olur ve bunu görmemek, duymamak gibi bir şansın bile sayısız zorluk çıkarıyorum bu konuyla ilgili, çok zor lan küçük şehirde aşk acısıyla dilerim. sık sık eski sevgiliyle karşılaşmak bunların birincisidir. daha sonra dedikoducu teyzeler/amcalar... gider bu böyle. ayrıca;bkz küçük bir şehirde yaşamakbkz büyük şehir ve küçük şehir arasındaki farklar arabanızdaki 6 adet radyo kanal kayıt düğmesinden yalnızca 4 ünün hizmet vermesidir. bu durumun en sinir bozucu yanı ise iş çıkışı arabanıza binip eve doğru yol almaya başlayacakken son kalan frekansta radyonun serdar ortaç'ı çaldığını duymak olup can havliyle kanalı değiştirmek istersiniz. aman canım ne olacak daha 3 tane kanal var dersiniz ve başka kanallara bakmak istersiniz. kanal tarama geçişi çok kısa bir sürede biter zaten. birinde anlatılan dini formatta hikayeler, diğerinde reklam kuşağı, ötekinde adını sanını hiç duymadığınız bir şarkı ve olan olur. başlangıçta hayatta dinlemem dediğiniz şarkıya bir anda eşlik etmeye başlamış bulursunuz kendinizi. halbuki o şarkı hiç dinnenecek şarkımıydı be ya oy oy oy. saymakla bitmez..hele gençler , çevre senin saçından giyiniş tarzına kadar her şeyine öyle karışır, öyle bir sosyal baskı kurarlar ki , bunalırsın. çare okuyup büyük şehirlere kaçmandadır. küçük şehirde yaşayan arkadaşlarım var. malum memleketlilerim. hepsinden aynı sorunları duyuyorum. sorun olarak anlatmıyorlar tabi ama özü bu herkesin hayatında. özellikle de belirli bir çevreniz varsa, imkanı yok olayların dışında ailevi problemi olsa da duyuluyor, konuşuluyor, ulu orta yoruma maruz kalıyor; çocuğu haşarı da olsa, işleri kesat da olsa, eşini aldatıyor da olsa, kumarbaz da olsa, yalancı da olsa, ne olursa olsun. mutlaka herkesin masasına meze oluyor başkalarının hayatı. yanda sizin hayatınız konu olmasın diye dikkat ediyorsunuz. bir yanda başkalarının olaylarına çok da dahil olmamaya çalışıyorsunuz. dolayısıyla bilinçi bir sinsilik doğasında var küçük ve en temel dezavantaj mutlaka rekabet oluyor. araba, ev, yaşadığın muhit, kıyafet, taktığın saatten eve aldığın pastaya.. her şeyde bir rekabet unsuru oluyor çünkü seçenek de az olduğu için benzerliği koruma baskısı oluşuyor. vay efendim onun çocuğu şu kreşe gidiyormuş, en iyi spor salonu şuymuş, yok personal trainer, yok diyetisyen, yok balıkçı, yok mobilyacı. tatilde o nereye gitmiş, kim kiminle yakınmış, onlar ne yapıyor.. say say bitmez. her yol rekabete dayalı stres yaratmaya programlı çemberden çıkamayacağınıza da göre, benim diyen rekabetten geri kısıtlı iş imkanları. malum şehir küçük. milletin soy ağacına kadar biliyorsunuz ister istemez. tüm köşeler kapılmış. sanayi varsa, ihracat mamülleri varsa, teşvik varsa ne ala. ama yoksa, iş imkanı yaratmak da zor. banka dışında kurumsal iş bulamazsın. bir çokları patron şirketinde çalışacağıma bakkal açarım kendi işime bakarım kafasında oluyor doğal olarak. bu da yaygın bir gizli işsizlik anlamına geliyor. vizyon daralıyor. muabbetler büyük girişim franchise hamburgerci açmak işte. öyle yani. küçük şehirlerin çok çok büyük artıları olabilir ama bu dezavantajlarını da unutmamak lazım. hetkes birbirini tanır. efsane dedikodu döner. herkesin şehirden mütevellit ufku daralmış, ve diğerlerini de kör etmeye çabalamaktadırlar. eğer bir orta anadolu şehrindeyseniz ruh sağlığınızı koruyamamak. stabilize etmek için zor duruyorsunuz. bkz evrendeki herkesin birilerinin eski çıktığı olmasıkucuk yerde yasayinca abuk sabuk ortamlarda denk gelmeniz gibi tatsiz bir durum var, hic hos degil. benim küçük şehrimde yaşamak için yanıp tutuşan insanlar şehire değişir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
Kırsal bizi doğaya daha yakın tutar Herkes çocukları için en iyisini ister, ancak kollarının altında nasıl yapılır kılavuzu ile gelmezler ve çoğu zaman çocukları yetiştirme şeklimiz, ebeveynlerimizden öğrendiklerimiz tarafından yönlendirilir. Ancak, baba ve anne arasında temel bir anlaşmazlık olduğunda ne olur? En çok tartışılan konulardan biri, ıslahın köyde mi yoksa şehirde mi yapılması gerektiğidir. Her ortamın artıları ve eksileri vardır ve ebeveynlik sonuçları her iki durumda da olumlu olabilir. Tarlada büyümenin avantajları Ülke kasaba, bu yerler çocukluk için mükemmeldir herkes birbirini tanır, insanlar sokakta selamlaşır, çocuklar yalnız seyahat edebilir okula, ders dışı etkinliklere, arkadaşların evlerine ve sorunsuz bisiklete binebilirler. Kasabanın içini saatte 40 kilometreden fazla sürmezsiniz. Kasabada hiçbir korku yoktur soygunlar, soygunlar, adam kaçırmalar … ve bunlar düşünülmez. Daha fazla özgürlük, daha fazla güven var ve ayrıca yeşil yerlere gitme olasılığı çocuğu doğayla daha fazla temas halinde kılıyor. Bu , sağlıkta önemli bir iyileşme anlamına gelir ve ayrıca bizi depresyona daha az eğilimli hale getirir. Çiftlik hayvanlarıyla temas, hayvanlar dünyasına saygı açısından çocukların değerlerini de destekler. Gerçekten diğerinden daha iyi bir ortam yok, bu bir zevk meselesi Tarlada büyümenin dezavantajları Köyde yaşamanın avantajlarını görmüş olsak da, elle tutulur dezavantajlar da var. Bunların arasında kültüre erişim imkanların daha az olduğu bir yer, sinema ya da tiyatro bulamayacağız, kültürel etkinlikler az ve artık çalışmalardan bahsetmeyeceğiz. Çocuk büyüdüğünde ve üniversitede okumayı düşündüğünde, eğitimine devam etmek için şehre gitmek zorunda kalacaktır. Diğer bir dezavantajı gizliliktir. Dedikodu her zaman gündemdir ve kasabadaki kasap bile öğrenmeden hiçbir şey yapamazsınız. Şehirde büyümenin avantajları Şehir başka bir dünya. Bahsettiğimiz gibi, kültürel etkinliklere çok daha fazla erişim sağlar her gün farklı şeyler yapmak çocuğun hayal gücünü geliştirmeye yardımcı olur. Müzeler, sergiler, oyunlar ve binlerce aktivite çok para harcamadan hizmetinizde. Ayrıca çocuk hem sosyal gruplarda hem de etnik gruplarda çok farklı insanlarla yaşamayı öğrenir. Eğitim, özellikle diller alanında , artık eğitim için gerekli olan çok daha eksiksizdir. Ayrıca, çok daha fazla teklif var devlet, sübvansiyonlu ve özel okullar. Toplu taşıma da bir avantajdır, işe ya da çocukları okula götürmek için kendi arabanıza ihtiyacınız olmayacak. Şehir daha fazla tehlike içerebilir, ancak bazı şeyler için daha rahattır. Şehirde büyümenin dezavantajları Son olarak, şehirde yaşamanın da dezavantajları vardır. Çok daha stresli olduğu iyi bilinir sürekli trafik ve kornalar, aşırı kalabalık ve her yerde kalabalık . Şehirde yaşayan insanlar anksiyete, depresyon ve şizofreniye daha yatkındır. Tabii ki, çok daha tehlikelidir Bir çocuğu öğleden sonra saat 8’de şehirde yalnız bırakmak kimsenin aklına gelmez. Öte yandan, anonimlik. Mahremiyetin korunması söz konusu olduğunda olumlu bir şey olarak kabul edilebilir, ancak bu doğrudan benlik saygısını etkiler büyük şehirde sadece bir kişisiniz ve öne çıkmak gerçekten zor. Bu nedenle, şehirde daha rekabetçiler, okullarda çok görülen bir şey. Sonuç olarak, her şeyin artıları ve eksileri vardır. Çevrenin varlığımızı şekillendireceği doğrudur, ancak kişiliğimizin belirli özelliklerini geliştirmemize yardımcı olacaktır.
Video Şehirde Yaşamanın 10 Avantaj ve Dezavantajı Video Çekya’da 10 YIL, Avrupa’ya nasıl gidilir? Tecrübelerim, Tavsiyelerim, Avantajları / Dezavantajları. İçerik Şehirde yaşamanın avantajları1- Toplu taşıma2- Geri Dönüşüm3- Yeşil alanların korunması4- Binalarda çatılara yeşil alanların dikilmesinin teşvik edilmesi5- Halkın eğitim, sağlık ve kültür hizmetlerine erişimŞehirde yaşamanın dezavantajları1- Şiddet2- Kamu hizmetlerinin çöküşü3- Temel kamu hizmetlerinin eksikliği4- İşlevsel çeşitliliğe sahip insanlar için alan eksikliği5- Gayrimenkul arz sıkıntısıŞehirlerin kalkınması için organizasyonlarReferanslar Biraz şehirde yaşamanın avantajları ve dezavantajları kamu hizmetlerine kolay erişim veya daha geniş bir yelpazede boş zaman avantajlar ve kirlilik veya en yüksek düzeyde suç eylemleri dezavantajlar.Şehirler, yıldan daha eski kentleşmenin en eski biçimidir. Onlarda, yakındaki kasabaları etkileyen ekonomik, idari ve politik faaliyetler yürütülür. Sakinlerin ve yabancıların faaliyetlerine imkan tanıyan yollar, eğitim ve sağlık merkezleri, su kemerleri ve ulaşım gibi altyapılara ihtiyaçları var. Belli sayıda nüfustan ve ikamet ettikleri kilometrekareden tanımlanabilirler. Örneğin Avustralya, şehirleri nüfusa göre tanımlar. Sınırları, her ülkeye uygun olan ve aynı zamanda şehir konseylerinin ve parlamentolarının yetkilerini de belirleyen belediye kalkınma mevzuatı ile konseyleri, trafiğin düzenlenmesi, birinci basamak sağlık hizmetlerinin sağlanması, temizlikten sorumlu yüklenici firmaların denetlenmesi, okul öncesi ve ilköğretim kademelerinde eğitim gibi kamu hizmeti faaliyetlerinin yanı sıra, bölgesel ve ulusal parlamentoları, belediyelerin yönetimini denetlemek, kontrol etmek ve yasallaştırmakla görevlidir. Bir şehir birkaç belediyeden oluştuğunda, eğitim, sağlık, rekreasyon alanları gibi temel kamu hizmetlerine ve imalat ve ticari faaliyetlerin gelişimine kolay erişim sağlayan bir büyükşehir alanı gürültü, hava, su ve toprak kirliliği sorunları var. Diğer dezavantajlar tüm temel kamu hizmetleriyle birlikte yeni kentsel gelişmelerin gelişmesi için sınırlı alan, belediye vergilerinin kaçırılması veya alınmaması, vatandaş güvenliğinin olmaması ve toplu taşıma birimlerinin yaşamanın avantajları1- Toplu taşımaŞehirlerde, özel araçların kullanımından kaynaklanan karbondioksit emisyonları nedeniyle gürültü ve hava kirliliğinde azalma sağlayan toplu taşıma kullanımına daha fazla öncelik şehirleri ile şehir merkezi arasındaki yakınlık bu önemli ilerlemeyi mümkün kılıyor. Bisiklet kullanımı da bisiklet yollarında teşvik Geri DönüşümGeri dönüşüm politikaları ile kamuya açık yerlerde tam olarak tanımlanmış çöp konteynerlerinde atıkların sınıflandırılmasıyla geri dönüşüm süreci eğitilir, teşvik edilir ve uygulamaya şekilde atık yönetimi daha az zahmetle yapılır. Çevre yönetiminin muhasebesini ve ölçümünü iyileştirmek için kıyaslama aracı aracılığıyla çevresel projeler Yeşil alanların korunmasıŞehirlerdeki yeşil alanların korunması, dünyanın belli başlı şehirlerinin hedefidir; Kentsel genişlemeyi, asfaltlamayı ve doğal yaşam alanlarının kaybını azaltmak için projeler gerçekleştirmeyi amaçlamaktadır. Yeşil alanların kentsel rekabet politikası gereksinimlerini içeren bir stratejiyle yönetilmesi Binalarda çatılara yeşil alanların dikilmesinin teşvik edilmesiAmaç, büyük şehirlerde yeni botanik bahçeleri oluşturmaktır. Bu projeler belediyeler ve çevre kuruluşları tarafından desteklenmektedir. Bu, gürültüyü ve akışı% 60 oranında azaltmayı amaçlamaktadır. Emilen tüm su buharlaşır ve atmosfere geri Halkın eğitim, sağlık ve kültür hizmetlerine erişimEğitim, sağlık ve kültürel tesisler, büyük şehirlerin vatandaşlarının onlardan sürekli iyileştirmeler talep ederek onlardan memnun olmalarını nedeni, Devletlerin, vatandaşların bu hizmetlere erişimini kolaylaştırmak için kamu politikalarının birleşiminden kaynaklanmaktadır; bu, insanlar, daha fazla adalet arayışı içinde, farklı, açık bir toplumun değerlerini ve ilkelerini yaşamanın dezavantajları1- ŞiddetDepresif bölgelerde şiddetin ortaya çıkması, büyük şehirlerin çevresindeki işsizlik nedeniyle arttı. Bu şiddet eylemleri, mikro kaçakçılıktan insan kaçakçılığına kadar çeşitlilik göstermektedir. Bu fenomen Asya, Afrika ve Latin Amerika'da ciddi şekilde ortaya Kamu hizmetlerinin çöküşüİllerdeki büyük sağlık merkezleri, birinci basamak sağlık merkezlerine gitmek yerine hastanelere giden vatandaşların hastalara doyması nedeniyle hizmet verirken Temel kamu hizmetlerinin eksikliğiSu, elektrik, sağlık ve eğitim gibi temel kamu hizmetlerinin eksikliği, gelişmekte olan ülkelerdeki büyük şehirlerin düzensiz büyümesinden kaynaklanıyor ve ulusal hükümetler, bu durumu azaltmak için önlemleri koordine İşlevsel çeşitliliğe sahip insanlar için alan eksikliğiGelişmekte olan ülkelerde, işlevsel çeşitliliğe sahip insanlar için yer olmayan şehirler var. Mexico City ve Santiago de Chile gibi şehirlerde bu alanda meşgul olan daha kapsayıcı girişimler Gayrimenkul arz sıkıntısıŞehirlerde kiralık ve satılık emlak kıtlığı, gelişmekte olan ülkelerde sosyal bir sorundur, çünkü aynı ailenin 1 ila 3 kuşak bir arada var olduğu durumlar olan ülkelerin hükümetleri, başkentlerde ve büyük şehirlerde kentsel planlama sorunlarını çözmek için kamu politikalarını teşvik kamu hizmetleri sunma ve şehirlerinde ve daha uzak bölgelerde uyumlu büyümeye rehberlik etme fizibilitesi ile birlikte, üretken ve konut kullanımları için kırsal alanların gelişimini teşvik kalkınması için organizasyonlarŞehirlerde kalkınma parametrelerini ve sorunlarını incelemeye adanmış kuruluşlar var, örneğinBölgesel düzeyde, Avrupa Komisyonu EC, Latin Amerika Ekonomik Komisyonu ECLAC ve Inter-American Development Bank IDB.Küresel düzeyde Birleşmiş Milletler BM ve sivil toplum kuruluşları STK'lar şehirlerin sunduğu gelişme parametreleri ve sorunları ile ilgili çalışmalar A. ve Davies, B. 2015. Şehir Köyleri, Daha Çok Ev, Daha İyi Topluluklar. Londra, IPPRBottino, R. 2009. Şehir ve Kentleşme. Tarihsel Çalışmalar. Rio de la Planta, Uruguay. Kurtarıldı Komisyonu 2016. Avrupa Şehirlerinde Yaşam Kalitesi 2015. Lüksemburg, Avrupa Birliği Yayın Yaşam. Avrupa'nın kentsel çevresi için yenilikçi çözümler. Kurtarıldı Bir Dünyanın Şafağı. Kimden kurtarıldı
Birçok aile daha sessiz olduğu için bir kasabada yaşamaya karar veriyor, çünkü daha çok doğa dolu manzara var ve belki de şehrin ortasında yaşamaktan daha ucuz olduğu için. Görünüşe göre bir kasabada yaşamak tüm avantajlar Ama bölgedeki okullarda yetiştirmek ve eğitmek zorunda olduğunuz ve her zaman bir kasabada yaşamış insanlarla çevrili bir çocuğunuz olduğunda, gerçekten avantajları veya dezavantajları var mı? Ya da belki ikisi birden? Şehirlerden daha güvenli olduklarını düşündükleri için kasabalarda yaşamaya karar verenler de var ama şehirlerde yaşamayı tercih eden insanlar olduğu da doğru. Gerçek şu ki, bir kasabada yaşamanın sahip olabileceği artıları ve eksileri düşünerek, bir aile olarak verilmesi gereken çok kişisel bir karardır. Bir kasabada yaşama fikrini seviyorsanız, Çocuklar için bir köyde yaşamanın avantaj ve dezavantajlarını keşfedin. Indeks1 Bir köyde yaşamın avantajları2 Kasabalarda yaşamanın dezavantajları3 Artıları ve eksileri tartın Bir köyde yaşamın avantajları Hayattaki her şey gibi, bir kasabada yaşamanın da büyük avantajları olabilir ve bu, aileniz ve çocuklarınızla nerede daha iyi yaşayacağınıza karar verebilmeniz için dikkate alınmalıdır. Köylerde hayat bir doğa ve refah dolu kırsal yaşam. Doğanın tadını çıkarmak birçok çocuğun arzusudur, hayat, daha kirletici olabilen şehir hayatından daha doğal ve daha sağlıklıdır. Avantajlardan bazıları Kasabanın çevresi sessizdir ve şehre göre daha sade bir şekilde yaşanmaktadır. Köylerdeki yaşam, çocukların doğaya daha yakın yaşamasına ve güzel manzaraların keyfini çıkarmasına olanak tanır. Şehirlere göre daha temiz hava soluyabilecekler. Şehirlerde yaşayanlara göre daha sağlıklı, daha aktif bir yaşam ve daha sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarına sahip olacaklar. Kasabaların yaşamındaki huzur ve huzur, şehrin stresli hayatında imkansız bir şey olan düşünme ve zihinsel gelişim için fırsatlar sunar. Ağaçların ve bitki örtüsünün bolluğu, daha sağlıklı bir yaşam ortamı sağlar, bu nedenle çocuklarınız daha iyi fiziksel sağlık ve iç güçle büyüyebilir, belki de şehirde başarması o kadar kolay olmayacak bir şey. Çocuklar olacak dışarıda daha fazla zaman oyna şehirlerde var olan tehlikeler olmadan. Kasabaların sağlık açısından pek çok avantajı var, görebileceğiniz gibi, Doğayla daha bağlantılı olduklarından, küçükler bundan daha fazla ve onlara getirebileceği tüm güzelliklerden daha fazla keyif alabilir. Kasabalarda yaşamanın dezavantajları Ancak köylerde yaşamak o kadar güzel değil ve aynı zamanda büyük dezavantajları da olabilir. Bu dezavantajlar, gerçekten bir kasabada yaşamak isteyip istemediğinizden veya tam tersine, çocuklarınızı büyütmek için bir şehre taşınmayı tercih ettiğinizden şüphelenmenize neden olabilir. Bir kasabada yaşamanın en açık dezavantajlarından bazıları şunlar olabilir Şehir hayatındaki kadar kolaylık yok Köylerdeki fırsatlar da az Bir kasabada tanıdıklarınız yoksa, iş fırsatları veya başarı da az olabilir. Birkaç eğitim avantajı Daha kötü veya daha düşük kaliteli iş fırsatları Bir kasabada hayat sıkıcı olabilir Tamamen paylaşmadığınız veya tam olarak özdeşleşmiş hissetmenize neden olmayan çok köklü veya geleneksel gelenekler olabilir. Köylerde insanlar arasında genellikle daha fazla önyargı ve eleştiri vardır. Köylerdeki birçok insan, çok fazla boş zamanları olduğu için başkalarının hayatını alt üst ediyor. Kasabalarda genellikle şehirlere göre daha az çocuk ve daha fazla yaşlı insan vardır. Dezavantajlarla genelleme yapmak mümkün olmasa ve diğerlerinden daha iyi kasabalar olsa da, kasabalarda çocuk yaşarken ve yetiştirirken avantaj ve dezavantajların olduğu açıktır. Artıları ve eksileri tartın Bir kasaba veya şehirde yaşamanın artılarını ve eksilerini tartmak gerekir, çünkü bazen bu sadece yukarıda yorumlanana bağlı değildir. Yakınınızda aileniz varsa, bir kasabada yaşamayı tercih edebilirsiniz veya daha ucuz konut fiyatları nedeniyle daha kaliteli bir yaşam sürebiliyorsanız, örneğin. Bazen kasabalardaki hayat daha sıkıcı olabilir, ancak bir aracınız varsa ve şehre nispeten yakınsanız, şehir dışındaki diğer deneyimleri yaşamak için daha kolay hareket edebilirsiniz. Çocuklarınız, şehirde bulabileceğinizden daha az düşmanlıkla sakin bir ortamda büyüyebilecekler. Ama az önce söylediğimiz gibi, Genelleştirilemez. Bir kasabada yaşamak istiyorsanız, kasabanın nasıl bir yer olduğu, okullarında aldığı eğitim, insanların nasıl olduğu, sahip olduğu hizmetler, çocuğunuzun katılabileceği aktiviteler hakkında iyi bilgilendirilmelisiniz. . Bir kasabada yaşamanın size gerçekten karşılık verip vermediğini veya şehri tercih edip etmediğinizi bilmek için artıları ve eksileri iyi düşünmeniz ve tartmanız gerekecek. Herhangi bir nedenle şüpheleriniz varsa, açık olan şu ki, her zaman bir kasabada birkaç yıl yaşamaya çalışabilirsiniz, çocuklarınızın nasıl olduğunu ve hayatın ve kasabalardaki insanların sizinle ve kişiliğinizle gidip gitmediğini görün. Aile bütçenizle bir kasabada iyi yaşayıp yaşayamayacağınızı ve hayattan hoşlanıp hoşlanmadığınızı kontrol edin. Birkaç yıl sonra, köyde yaşamın size göre olmadığını fark ederseniz, her zaman kendinizi daha iyi hissettiren ve çocuklarınızın iyi büyüyebileceğini düşündüğünüz başka bir yere taşınabilirsiniz. Ancak unutmayın, çevreye bağlı olmasına rağmen çocuklarınızın mutlu büyümesini istiyorsanız, evlerinde sahip oldukları şey, onları gerçekten büyütecek ve hayattan zevk alacaktır. Tabii gerekirse rahat hareket edebilmek için, kiralayın ... Çünkü ipotek alırsanız yerinizden ayrılmak çok daha zor olacaktır. Makalenin içeriği şu ilkelerimize uygundur editoryal etik. Bir hata bildirmek için tıklayın burada.
şehirde yaşamanın avantajları ve dezavantajları