HaşrSuresi - 1 . Ayet Tefsiri . Ayet Haşr Suresi Ayet Listesi. 1. 2-5. 6-10. 11-17. 18-20. 21. 22-24. Kur'an-ı Kerim Uygulamalarımız. Windows Uygulaması AYETTEFSİRLERİ. Furkan Suresi 61-77. Ayetler Tefsiri; Fatiha Suresi Tefsiri; Fatiha Suresi Tefsiri - Seyyid Kutup; Bakara Suresi 255. Ayet Tefsiri (Ayete'l-kürsi) Bakara Suresi 285-286. Ayetler Tefsiri (Amene'r-rasulü) Al-i İmran Suresi 16-20. Ayetler Tefsiri; Âl-i İmran Suresi 26-27. Ayetler Tefsiri; Âl-i İmran Suresi 92. Ayet Tefsiri HaşrSuresi/Malay. 2010 Kur'an Yılında Mersin Yenişehir Kaymakamlığı İlçe Müftülüğünün Dünyanın En Kapsamlı Kur'an Portali Projesidir. [ [1. قَدْ سَمِعَ اللَّهُ قَوْلَ الَّتِي تُجَادِلُكَ فِي زَوْجِهَا وَتَشْتَكِي إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ FDz3YwT. Haşr Sûresi 1-4. Ayet Tefsiri Hakkında Konusu Nuzül Fazileti Haşr Sûresi Hakkında Haşr sûresi Medine’de inmiştir. 24 âyettir. İsmini, ikinci âyette geçip “sevkiyat için bir yere toplama” mânasına gelen اَلْحَشْرُ haşr kelimesinden alır. “Benî Nadr Sûresi” ismi de vardır. Çünkü sûrede onların sürgün edilmelerinden bahsedilmektedir. اَلْمُسَبِّحَاتُ Müsebbihât diye bilinen sûrelerin ikincisidir. Mushaftaki sıralamada 59, iniş sırasına göre 95. suredir. Haşr Sûresi Konusu Medinedeki yahudi kabilelerinden biri olan Benî Nadr kabilesinin sürgün edilmelerinden, bu vesileyle ganimetlerin taksiminden bahsedilir. Muhâcir ve ensar arasında gerçekleşen İslâm kardeşliğinin ne nispette bir dostluk, fedakârlık ve isâr anlayışıyla yaşandığının misalleri verilir. Bunlar, daha sonra teşekkül edecek İslâm kardeşliklerine örnek gösterilir. Münafıklar ile yahudiler arasında planlanan İslâm aleytarlığının içyüzü deşifre edilir. Onların, müslümanlar karşısında ruhlarını saran korku dile getirilir. İnsanlar, “yarın” kelimesiyle ifade edilecek kadar çok yakında vuku bulacak âhiret gününe hazırlık yapmaya, cehennemden kurtulup cennet ehli olmaya çağrılırken, inanıp emirlerini tutmaları gereken Allah Teâlâ’nın bir kısım güzel isimlerine dikkat çekilir. Haşr Sûresi Nuzül Sebebi Mushaftaki sıralamada elli dokuzuncu, iniş sırasına göre yüz birinci sûredir. Beyyine sûresinden sonra, Nûr sûresinden önce Medine’de nâzil olmuştur. Derveze, sûrenin iniş sırası hakkında şöyle bir tesbit yapmaktadır Tefsir ve siyer müelliflerinin bu sûrede sözü edilen yahudi kabilesinin Benî Nadîr olduğu ve bu topluluğun 1-4. âyetlerde değinilen Medine’den çıkarılması olayının Uhud Savaşı’ndan beş ay kadar sonra meydana geldiği hususunda görüş birliği içinde oldukları dikkate alınırsa, bunu Uhud Savaşı’ndan söz eden Âl-i İmrân sûresinden sonraki sıraya yerleştirmek uygun olur. Sûrelerin iniş sırasına dair rivayetlerde, Hudeybiye Antlaşması’yla ilgili bazı olaylara işaret eden Mümtehine sûresi ile bu sûrenin adının karıştırılmış olması muhtemeldir, dolayısıyla belirtilen sıralamada bu iki sûrenin yer değiştirmesi gerekir VIII, 207-208. Haşr Sûresi Fazileti Sabah ve akşam üç defa besmeleden önce “Eûzü billâhi’ssemîi’l-alîmi mine’ş-şeytâni’r-racîm” dedikten sonra Haşr sûresinin son üç âyetini okuyanlar için büyük müjdeler içeren hadisin sıhhat derecesiyle ilgili eleştiriler bulunmakla beraber özellikle sabah namazlarından sonra bu üç âyetin okunması gelenek haline gelmiştir bk. Tirmizî, “Sevâbü’l-Kur’ân”, 22; Müsned, V, 26; Dârimî, “Fezâilü’l-Kur’ân”, 22; Emin Işık, “ XVI, 426. سَبَّحَ لِلّٰهِ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۚ وَهُوَ الْعَز۪يزُ الْحَك۪يمُ ﴿١﴾ هُوَ الَّذ۪ٓي اَخْرَجَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ اَهْلِ الْكِتَابِ مِنْ دِيَارِهِمْ لِاَوَّلِ الْحَشْرِۜ مَا ظَنَنْتُمْ اَنْ يَخْرُجُوا وَظَنُّٓوا اَنَّهُمْ مَانِعَتُهُمْ حُصُونُهُمْ مِنَ اللّٰهِ فَاَتٰيهُمُ اللّٰهُ مِنْ حَيْثُ لَمْ يَحْتَسِبُوا وَقَذَفَ ف۪ي قُلُوبِهِمُ الرُّعْبَ يُخْرِبُونَ بُيُوتَهُمْ بِاَيْد۪يهِمْ وَاَيْدِي الْمُؤْمِن۪ينَ فَاعْتَبِرُوا يَٓا اُو۬لِي الْاَبْصَارِ ﴿٢﴾ وَلَوْلَٓا اَنْ كَتَبَ اللّٰهُ عَلَيْهِمُ الْجَلَٓاءَ لَعَذَّبَهُمْ فِي الدُّنْيَاۜ وَلَهُمْ فِي الْاٰخِرَةِ عَذَابُ النَّارِ ﴿٣﴾ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ شَٓاقُّوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُۚ وَمَنْ يُشَٓاقِّ اللّٰهَ فَاِنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ ﴿٤﴾ Karşılaştır 1 Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ı tesbih etmektedir. O, kudreti dâimâ üstün gelen, her hükmü ve işi hikmetli ve sağlam olandır. Karşılaştır 2 Ehl-i kitaptan inkâr edenleri, ilk sürgünde yurtlarından çıkaran O’dur. Halbuki siz onların çıkacaklarına ihtimal vermemiştiniz; onlar da, kalelerinin kendilerini Allah’a karşı koruyacağını sanmışlardı. Fakat Allah’ın azabı onlara hiç hesâba katmadıkları yerden geliverdi ve yüreklerine o müthiş korkuyu düşürdü. Öyle ki evlerini hem kendi elleriyle hem de mü’minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Ey akıl sahipleri! Düşünün de bundan ibret alın! Karşılaştır 3 Allah onlara sürgünü yazmamış olsaydı, mutlaka dünyada ken­di­lerini başka şekilde cezalandıracaktı. Âhirette ise onlara cehennem azabı vardır. Karşılaştır 4 Bu sürgün onların, ilâhî emirleri dinlemeyip Allah’a ve Rasû­lü’ne karşı çıkmalarından ötürüdür. Kim Allah’a karşı çıkarsa, bilsin ki Allah’ın cezası çok şiddetlidir. TEFSİR Resûlullah Medine’ye hicret ettiği zaman, yahudilerden Nadîr oğullarıyla tarafsız kalmaları hükmünü taşıyan bir anlaşma yapmıştı. Bedir savaşında müslümanlar galip gelince, yahudiler “Bu, Tevrat’ta kendisine zafer vadedilen peygamberdir” dediler. Fakat Uhud savaşından sonra tamamen değiştiler ve anlaşmayı bozdular. Bu arada liderleri Kab b. Eşref, kırk süvari ile Mekke’ye gidip müslümanların aleyhine Ebu Süfyan ile ittifak yaptı. Bunun üzerine Resûlullah Kab’ın süt kardeşi Muhammed b. Mesleme’ye emir vererek bir gece onu evinde öldürttü. Bundan sonra Allah Resûlü bir bölük askerle Nadîr oğullarının köylerini 21 gün süreyle kuşatma altına aldı. Yurtlarını bırakıp gitmelerini emretti. Peygamberimiz ile anlaşma yapmaları üzerine kuşatma kaldırıldı. Yurtlarından çıkmadan önce sağlam kalan evlerini, müslümanlara bırakmamak için kendi elleriyle yıktılar. Bir çoğu Şam’a, Eriha’ya, Ezreât’a, Hire’ye, bir kaç hâne de Hayber’e gittiler. bk. İbn Hişâm, es-Sîre, III, 191-194; Vâkıdî, el-Meğâzî, I, 363-380 İşte bu âyet-i kerîmeler, onların maruz kaldığı bu sürgün olayının en çarpıcı yönlerine dikkat çekmektedir. Gelen âyet bu olayın, hurmaların kesildiği tarafına ışık tutmaktadır Kaynak Ömer Çelik Tefsiri Giriş Tarihi 1049 Son Güncelleme 1049 Lev Enzelna duası olarak da adlandırılan Haşr Suresi okunuşu, Arapça yazılışı ve meali yönünden araştırılıyor. Adını ikinci ayetteki “li evveli’l-haşr” kelimesinden alan Haşr Suresi’nin Arapça yazılışı ve Türkçe okunuşu, bu surenin mana derinliğini bilenler tarafından inceleniyor. Çeşitli faziletleri bulunan bu surenin özellikle sabah ve akşam saatlerinde okunması faydalıdır. İşte Haşr Suresi son 3 ayet açıklaması, tamamının okunuşu, Hüvallahüllezi duası Türkçe anlamı ve fazileti. Haşr Suresi Peygamber Efendimiz tarafından sık sık okunması tavsiye edilen dualar arasında yer almaktadır. Bu duanın faziletleri, derinliği ve meali dua araştırmaları arasında en başta yer alıyor. Bu duanın etkisini bilenler, Haşr Suresi son 3 ayet açıklaması, tamamı Arapça yazılışı ve Türkçe anlamı ile fazileti konusunda araştırma yapıyor. İşte Haşr Suresi okunuşu ve anlamı. Haşr Suresi Oku Arapça Yazılışı Bismillâhirrahmânirrahîm. 1. Sebbeha lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardardı, ve huvel azîzul hakîmhakîmu. 2. Huvellezî ahracellezîne keferû min ehlil kitâbi min diyârihim li evvelil haşri, mâ zanentum en yahrucû ve zannû ennehum mâniatuhum husûnuhum minallâhi fe etâhumullâhu min haysu lem yahtesibû ve kazefe fî kulûbihimur ru'be yuhribûne buyûtehum bi eydîhim ve eydîl mu'minîne fa'tebirû yâ ulîl ebsârebsâri. 3. Ve lev lâ en keteballâhu aleyhimul celâe le azzebehum fîd dunyâ, ve lehum fîl âhırati azâbun nârnâri. 4. Zâlike bi ennehum şâkkûllâhe ve resûlehu, ve men yuşâkkıllâhe fe innallâhe şedîdul ikâbikâbi. 5. Mâ kata'tum min lînetin ev teraktumûhâ kâimeten alâ usûlihâ fe bi iznillâhi ve li yuhziyel fâsikînfâsikîne. 6. Ve mâ efâallâhu alâ resûlihî minhum fe mâ evceftum aleyhi min haylin ve lâ rikâbin ve lâkinnallâhe yusallitu rusulehu alâ men yeşâu, vallâhu alâ kulli şey'in kadîrkadîrun. 7. Mâ efâallâhu alâ resûlihî min ehlil kurâ fe lillâhi ve lir resûli ve li zîl kurbâ vel yetâmâ vel mesâkîni vebnis sebîli key lâ yekûne dûleten beynel agniyâi minkum, ve mâ âtâkumur resûlu fe huzûhu ve mâ nehâkum anhu fentehû, vettekûllâhvettekûllâhe, innallâhe şedîdul ikâbikâbi. 8. Lil fukarâil muhâcirînellezîne uhricû min diyârihim ve emvâlihim yebtegûne fadlen minallâhi ve rıdvânen ve yansurûnallâhe ve resûlehu, ulâike humus sâdikûnsâdikûne. 9. Vellezîne tebevveud dâre vel îmâne min kablihim yuhıbbûne men hâcera ileyhim ve lâ yecidûne fî sudûrihim hâceten mimmâ ûtû ve yu'sirûne alâ enfusihim ve lev kâne bihim hasâsatun, ve men yûka şuhha nefsihî fe ulâike humul muflihûnmuflihûne. 10. Vellezîne câû min ba'dihim yekûlûne rabbenâgfir lenâ ve li ihvâninâllezîne sebekûnâ bil îmâni ve lâ tec'al fî kulûbinâ gıllen lillezîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîmrahîmun. 11. E lem tera ilâllezîne nâfekû yekûlûne li ihvânihimullezîne keferû min ehlil kitâbi le in uhrictum le nahrucenne meakum ve lâ nutîu fî kum ehaden ebeden ve in kûtiltum le nensurannekum, vallâhu yeşhedu innehum le kâzibûnkâzibûne. 12. Le in uhricû lâ yahrucûne meahum ve le in kûtılû lâ yansurûnehum ve le in nasarûhum le yuvellunnel edbâredbâre, summe lâ yunsarûnyunsarûne. 13. Le entum eşeddu rahbeten fî sudûrihim minallâhi, zâlike bi ennehum kavmun lâ yefkahûnyefkahûne. 14. Lâ yukâtilûnekum cemîan illâ fî kuran muhassanetin ev min verâi cudurcudurin, be'suhum beynehum şedîdşedîdun, tahsebuhum cemîan ve kulûbuhum şettâ, zâlike bi ennehum kavmun lâ ya'kılûnya'kılûne. 15. Ke meselillezîne min kablihim karîben zâkû vebâle emrihim ve lehum azâbun elîmelîmun. 16. Ke meseliş şeytâni iz kâle lil insânikfur, fe lemmâ kefera kâle innî berîun minke innî ehâfullâhe rabbel âlemînâlemîne. 17. Fe kâne âkıbetehumâ ennehumâ fîn nâri hâlideyni fîhâ, ve zâlike cezâuz zâlimînzâlimîne. 18. Yâ eyyuhâllezîne âmenûttekullâhe veltenzur nefsun mâ kaddemet li gadin, vettekûllahe, innallâhe habîrun bi mâ ta'melûnta'melûne. 19. Ve lâ tekûnû kellezîne nesûllâhe fe ensâhum enfusehum, ulâike humul fâsikûnfâsikûne. 20. Lâ yestevî ashâbun nâri ve ashâbul cenneti, ashâbul cenneti humul fâizûnfâizûne. 21. Lev enzelnâ hâzâl kur'âne alâ cebelin le raeytehu hâşian mutesaddian min haşyetillâhhaşyetillâhi, ve tilkel emsâlu nadribuhâ lin nâsi leallehum yetefekkerûnyetefekkerûne. 22. Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeti, huver rahmânur rahîmrahîmu. 23. Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, el melikul kuddûsus selâmul mu'minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbirmutekebbiru, subhânallâhi ammâ yuşrikûnyuşrikûne. 24. Huvallâhul hâlikul bâriul musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ardardı ve huvel azîzul hakîmhakîmu. Haşr Suresi Türkçe Okunuşu ve Anlamı Rahman ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla 1. Göklerdeki ve yerdeki her şey Allah'ı tespih etmektedir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. 2. O, kitap ehlinden inkâr edenleri ilk toplu sürgünde yurtlarından çıkarandır. Siz onların çıkacaklarını sanmamıştınız. Onlar da kalelerinin, kendilerini Allah'tan koruyacağını sanmışlardı. Ama Allah'ın emri onlara ummadıkları yerden geldi. O, yüreklerine korku düşürdü. Öyle ki, evlerini hem kendi elleriyle, hem de mü'minlerin elleriyle yıkıyorlardı. Ey basiret sahipleri, ibret alın.[1] 3. Eğer Allah, onlar hakkında sürülmeye hükmetmemiş olsaydı, muhakkak kendilerine dünyada azap edecekti. Ahirette ise, onlar için cehennem azabı vardır. 4. Bu, onların Allah'a ve Resûlüne karşı gelmeleri sebebiyledir. Kim Allah'a karşı gelirse bilsin ki, Allah'ın azabı şiddetlidir. 5. Savaş gereği, hurma ağaçlarından her neyi kestiniz, yahut kesmeyip kökleri üzerinde dikili bıraktınızsa hep Allah'ın izniyledir. Bu da fasıkları rezil etmesi içindir. 6. Onların mallarından Allah'ın, savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar için siz, at ya da deve koşturmuş değilsiniz. Fakat Allah, peygamberlerini, dilediği kimselerin üzerine salıp onlara üstün kılar. Allah'ın her şeye hakkıyla gücü yeter. 7. Allah'ın, fethedilen memleketlerin ahalisinden savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah'a, peygambere, onun yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar, içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet ve güç hâline gelmesin diye Allah böyle hükmetmiştir. Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah'ın azabı çetindir. 8. Bu mallar özellikle, Allah'tan bir lütuf ve hoşnudluk ararken ve Allah'ın dinine ve peygamberine yardım ederken yurtlarından ve mallarından uzaklaştırılan fakir muhacirlerindir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir. 9. Onlardan muhacirlerden önce o yurda Medine'ye yerleşmiş ve imanı da gönüllerine yerleştirmiş olanlar, hicret edenleri severler. Onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar. Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları kendilerine tercih ederler. Kim nefsinin cimriliğinden, hırsından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. 10. Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler "Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin."[4] 11. Kitap ehlinden o inkâr eden kardeşlerine, "Yemin ederiz ki, siz Medine'den çıkarılırsanız, muhakkak biz de sizinle beraber çıkarız. Sizin hakkınızda asla kimseye boyun eğmeyiz. Eğer size karşı savaşılırsa, size mutlaka yardım ederiz" diyerek münafıklık yapanlara bakmaz mısın? Hâlbuki Allah onların kesinlikle yalancı olduklarına şahitlik eder. 12. Andolsun, eğer kardeşleri Medine'den çıkarılırsa, onlarla beraber çıkmazlar. Kendilerine karşı savaşılırsa, onlara yardım etmezler. Yardım edecek olsalar bile andolsun mutlaka arkalarını dönüp kaçarlar, sonra kendilerine de yardım edilmez. 13. Onların kalplerinde size karşı duydukları korku, Allah'a karşı duydukları korkudan daha baskındır. Bu, onların anlamaz bir toplum olmaları sebebiyledir. 14. Onlar müstahkem kaleler içinde veya duvarlar arkasında olmadan sizinle toplu hâlde savaşmazlar. Kendi aralarındaki çekişmeleri şiddetlidir. Sen onları toplu sanırsın. Hâlbuki kalpleri darmadağınıktır. Bu, onların akılları ermez bir topluluk olmalarındandır. 15. Onların durumu, kendilerinden az öncekilerin Mekkeli müşriklerin durumu gibidir. Onlar Bedir'de yaptıklarının cezasını tatmışlardır. Onlara Ahirette de elem dolu bir azap vardır. 16. Münafıkların durumu ise tıpkı şeytanın durumu gibidir. Çünkü şeytan insana, "İnkâr et" der; insan inkâr edince de, "Şüphesiz ben senden uzağım. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan Allah'tan korkarım" der. 17. Nihayet ikisinin de azdıranın da azanın da akıbeti, ebediyen ateşte kalmaları olmuştur. İşte zalimlerin cezası budur. 18. Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. 19. Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir. 20. Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir. 21. Eğer biz, bu Kur'an'ı bir dağa indirseydik, elbette sen onu Allah korkusundan başını eğerek parça parça olmuş görürdün. İşte misaller! Biz onları insanlara düşünsünler diye veriyoruz. 22. O, kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan Allah'tır. Gaybı[5] da, görünen âlemi de bilendir. O, Rahmân'dır, Rahîm'dir.[6] 23. O, kendisinden başka hiçbir ilâh bulunmayan Allah'tır. O, mülkün gerçek sahibi, kutsal her türlü eksiklikten uzak, barış ve esenliğin kaynağı, güvenlik veren, gözetip koruyan, mutlak güç sahibi, düzeltip ıslah eden ve dilediğini yaptıran ve büyüklükte eşsiz olan Allah'tır. Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır. 24. O, yaratan, yoktan var eden, şekil veren Allah'tır. Güzel isimler O'nundur. Göklerdeki ve yerdeki her şey O'nu tesbih eder. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. Haşr Suresi Kaçıncı Sayfada? Lev Enzelna duası olarak da bilinen Haşr Suresi iniş sırasına göre 59'uncu suredir. 28. Cüzde ve 544'üncü sayfada başlar. 545, 546, 547. Sayfalarda yer alır. Haşr Suresi Meali Haşr Suresi Allah'ın gücünün sonsuzluğu ve yüceliği ile ilgilidir. Özellikle son üç ayette Allah'ın sınırsız ilminden ve rahmetinden bahsedilir. Bu sure, Allah'ın buyruklarını yerine getirerek O'nun rızasını kazanma, ebedi hayata hazırlanma öğüdü içerir. Haşr Suresi Kaç Ayet? Haşr Suresi 24 ayetten oluşmaktadır. Surenin özellikle son üç ayeti çok önemlidir. Kur'an-ı Kerim'in 544'üncü sayfasında yer alan sure, son 6 ayetinde Allah'ın İsm-i A'zam'ını barındırır. Haşr Suresi Konusu Nedir? Haşr Suresinin son üç ayetinde, bütün varlıkların Allah'ı tenzih ettiği, O'nun birliği, yüceliği, ilminin sınırsızlığı, rahmet ve şefkatinin enginliği, irade ve gücünün mutlaklığı, eşsiz yaratıcı olduğu belirtilerek kalplere tevhid inancının, Allah sevgisi ve saygısının yerleştirilmesi hedeflenmektedir. Günümüzde de Haşr Suresinin son üç ayetinin sabah namazından sonra okunması gelenek haline gelmiştir. Surede, Allah'tan korkmayı ve ebedî hayat için hazırlık yapmayı öğütleyen ifadeler yer almaktadır. Temel olarak surede, Mekke'li müşriklerle ittifak yapan Nadiroğulları'nın Medine'de topluca sürülmesinden söz edilmiştir. Yahudilerle antlaşma yapan münafıklara da değinilmiştir. Haşr Suresi Fazileti Haşr Suresi fazileti ile ilgili olarak birçok hadis kaynağında önemli bilgiler yer almaktadır. Sabah ve akşam üç defa besmeleden önce "Eûzü billâhi's-semîi'l-alîmi mine'ş-şeytâni'r-racîm" dedikten sonra Haşr sûresinin son üç âyetini okuyanlar için büyük müjdeler içeren hadisin sıhhat derecesiyle ilgili eleştiriler bulunmakla beraber özellikle sabah namazlarından sonra bu üç âyetin okunması gelenek haline gelmiştir bk. Tirmizî, "Sevâbü'l-Kur'ân", 22; Müsned, V, 26; Dârimî, "Fezâilü'l-Kur'ân", 22; Emin Işık, " XVI, 426. Yukarıdaki hadisle birlikte sabah namazından sonra bu surenin son üç ayetini okumak gelenek haline gelmiştir. Abbas'tan gelen şu rivayete yer verir "Allah'ın ism-i a'zamı Haşr'in sonundaki altı âyettedir" el-Firdevs, I, 416. Ancak ism-i a'zamı başka sûrelerde gösteren rivayetler de vardır. Ezberlemek İsteyenler İçin Diğer Sureler Şöyle; Ayetel Kürsi Fatiha Suresi Felak Suresi Fetih Suresi Nas Suresi Kadir Suresi Tebbet Suresi Fil Suresi Duha Suresi Yasin Suresi Vakıa Suresi Mülk Suresi İnşirah Suresi Maun Suresi 59-HAŞR 10. Ayet وَالَّذِينَ جَاؤُوا مِن بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِإِخْوَانِنَا الَّذِينَ سَبَقُونَا بِالْإِيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فِي قُلُوبِنَا غِلًّا لِّلَّذِينَ آمَنُوا رَبَّنَا إِنَّكَ رَؤُوفٌ رَّحِيمٌ Vellezîne câû min ba’dihim yekûlûne rabbenâgfir lenâ ve li ihvâninellezîne sebekûnâ bil îmâni ve lâ tec’al fî kulûbinâ gıllen lillezîne âmenû rabbenâ inneke raûfun rahîmrahîmun. Bayraktar Bayraklı Onlardan sonra gelenler şöyle derler “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, inananlara karşı hiçbir kin bırakma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok şefkatlisin; çok merhametlisin. Edip Yüksel Onlardan sonra gelenler, “Efendimiz, bizi ve bizden önce gerçeği onaylamış olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizi gerçeği onaylayanlara karşı kin beslemekten koru. Efendimiz, sen şefkatlisin, Rahimsin“ derler. Erhan Aktaş Onlardan sonra gelenler “Rabb’imiz! Bizi ve bizden önce iman ile göç etmiş kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde iman edenlere karşı kin bırakma. Rabb’imiz! Kuşkusuz Sen Çok Şefkatli, Rahmeti Kesintisizsin.” derler. Muhammed Esed Onlardan sonra gelenler, "Ey Rabbimiz!" diye yalvarırlar, "Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla ve imana ermiş olanlardan hiçbirine karşı kalplerimizde yersiz ve uygunsuz düşünce veya duygulara yer bırakma. Ey Rabbimiz! Sen şefkat Sahibisin, rahmet kaynağısın!" Mustafa İslamoğlu Onlardan sonra gelenler şöyle yakarırlar "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce imanla göçüp gitmiş olanları bağışla! İman edenlere ilişkin gönlümüzde en küçük bir kin bırakma! Rabbimiz! Şüphe yok ki Sen çok şefkatli, çok merhametlisin! Süleyman Ateş Onlardan sonra gelenler derler ki "Rabbimiz, bizi ve bizden önce inanmış olan kardeşlerimizi bağışla, kalblerimizde inananlara karşı bir kin bırakma! Rabbimiz, Sen çok şefkatli çok merhametlisin!" Süleymaniye Vakfı Sonradan gelecek olanlar şöyle derler "Sahibimiz Rabbimiz! Bizi ve bizden önce inanıp güvenmiş olan kardeşlerimizi bağışla; kalbimizde müminlere karşı bir kin oluşturma; Rabbimiz! Şüphesiz Sen çok şefkatlisin ve ikramın boldur". Yaşar Nuri Öztürk Onlardan sonra gelenler de şöyle derler "Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş kardeşlerimizi affet; kalplerimizde, inananlara karşı bir düşmanlık bırakma! Rabbimiz, sen çok şefkatli, çok merhametlisin!"

haşr suresi 10 ayet tefsiri